Hadikatül Cevâmi şu malûmatı veriyor: “Aslında bânisi Kanunî Sultan Süleymandır. Beş vakitten yalnız akşam ve sabah namazları kılınırdı ve yılda bir defa, yeniçerilere çuha tevzî edildiği gün öğle namazı da edâ olunurdu; (bir yangında, belki hicrî 1070 ve milâdî 1660 Ayazma Kapusu yangınında yanmış, H. 1070 de bir kethüdabey tarafından tâmir edilmiş), (hicrî 1136, milâdî 1724) Cibâli Yangınında yanarak yeniden binâ edildiğinde, daha önceki bir yangında yandığı zaman tâmirine yazılan tarih bu seferki binâda kapusu üstüne konmuşdur; tarih budur: Ocağın âbı rûyi Kethüdâ Bey hod âlişan Süleymanı zaman hazreti zîşan dürri yektâ Biemrillâh zamanı devletinde harki nâr olub Yapub bu tekkei meydânı hakkaa eyledi ihyâ Nice eyyâm ile olmuş harab âlûde her yanı Yapub gâziler için dahi tâlimhânei zîbâ Duai sad hezaran ile görüb didiler tarih “İbâdet ehline yapdı yine bir mescidi âlâ” 1071 Mahallesi yokdur” (Hadikatül Cevâmi). Tarih manzumesinde bir tekke mescidi olduğu kesin olarak ifâde edilmiştir. Et Meydanında büyük yeniçeri kışlası yanında bir bektâşi tekkesinin mescidi olduğu söylenebilir; her gün yalnız akşam ve sabahlarının kılınması ve senede bir gün de öğle namazının kılınması da halka açık bir ibâdethâne olmadığını gösterir. Zamanımızda mevcud olmayan bu camii Tahsin Öz 1962 yı...

Hadikatül Cevâmi şu malûmatı veriyor: “Aslında bânisi Kanunî Sultan Süleymandır. Beş vakitten yalnız akşam ve sabah namazları kılınırdı ve yılda bir defa, yeniçerilere çuha tevzî edildiği gün öğle namazı da edâ olunurdu; (bir yangında, belki hicrî 1070 ve milâdî 1660 Ayazma Kapusu yangınında yanmış, H. 1070 de bir kethüdabey tarafından tâmir edilmiş), (hicrî 1136, milâdî 1724) Cibâli Yangınında yanarak yeniden binâ edildiğinde, daha önceki bir yangında yandığı zaman tâmirine yazılan tarih bu seferki binâda kapusu üstüne konmuşdur; tarih budur: Ocağın âbı rûyi Kethüdâ Bey hod âlişan Süleymanı zaman hazreti zîşan dürri yektâ Biemrillâh zamanı devletinde harki nâr olub Yapub bu tekkei meydânı hakkaa eyledi ihyâ Nice eyyâm ile olmuş harab âlûde her yanı Yapub gâziler için dahi tâlimhânei zîbâ Duai sad hezaran ile görüb didiler tarih “İbâdet ehline yapdı yine bir mescidi âlâ” 1071 Mahallesi yokdur” (Hadikatül Cevâmi). Tarih manzumesinde bir tekke mescidi olduğu kesin olarak ifâde edilmiştir. Et Meydanında büyük yeniçeri kışlası yanında bir bektâşi tekkesinin mescidi olduğu söylenebilir; her gün yalnız akşam ve sabahlarının kılınması ve senede bir gün de öğle namazının kılınması da halka açık bir ibâdethâne olmadığını gösterir. Zamanımızda mevcud olmayan bu camii Tahsin Öz 1962 yılında yayınlanmış “İstanbul Camileri” isimli eserinde Fatihte Sofularda Ahmediye Caddesinde mevcud imiş gibi göstermişdir, Hadikatül Cevâmideki kaydi “Sabah ve akşam namazları için yaptırılmışdır” diye alarak: “Vakıf kayıdları Ahmed III tarafından yenilendiğini ve muhtelif zamanlarda tâmirler gördüğünü belirtmektedir” diyor. Sayın bilgin aynı eserinde Aksarayda Et Meydanındaki yeniçeri kışlasının ortasındaki alan gibi avluda bulunan ve Orta Cami adı ile meşhur camiin ikinci adı olarak “Et Meydanı Camii” ismini kaydediyor. Orta Camie “Et Meydanı Camii” denilmemişdir.