Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
ESKİ VÂLİDE CAMİİ VE KÜLLİYESİ
Üsküdarda, bu büyük kasabanın gerilerinde çevreye hâkim yüksek bir tepenin üzerindedir; kadimden beri "Vâlidei Atik" (Eski Vâlide) adı ile anılagelmişdir, semte de bu camie ve külliyesine nisbetle "Vâlidei Atik" adı verlimiş, semt ayrıca Toptaşı adını da taşımışdır. Külliye cami, medrese, dârüşşifâ, imâret, bir çifte hamam ve sibyan mektebinden mürekkebdir; İkinci Sultan Selimin zevcesi ve Üçüncü Sultan Muradın anası Nurbânû Sultan tarafından yaptırılmışdır, mimarı, devrin devlet başmimarı olan Koca Sinan Ağadır. Eski metinler arasında yalnız Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesinde bu cami "Orta Vâlide Sultan Camii" adı ile kaydedilmişdir, semti için de "Üsküdarda Atpazarı kurbinde" denilmişdir. Olabilir ki XVII. yüzyıl ortasında Üsküdarın atpazarı zamanımızda Vâlidei Atik, Eski Vâlide yâhud Toptaşı denilen bu semtde kuruluyordu. Evliyâ Çelebi'nin Orta Vâlide ismini neye nisbetle kullandığını bilemeyiz.
Hadikâtül Cevâmi "Vâlidei Atik" camii adı ile şu mâlûmâtı veriyor:
"Bâniyesi Nurbânû Sultandır: Evvelâ bir kubbeli olarak binâ edilmiş, Pîr Ali nam kimse mütevellisi oldukda iki tarafına ikişer kubbe ilâvet eylemişdir. Medresesi, dârülhadisi, dârülkurâsı ve imâret ve dârüşşifâ ve mektebi sibyanı ve misâfirin için hânı kebîri ve birer şerefeli iki minâresi ve şadırvan avlusunda höcreleri va...
⇓ Read more...
Üsküdarda, bu büyük kasabanın gerilerinde çevreye hâkim yüksek bir tepenin üzerindedir; kadimden beri "Vâlidei Atik" (Eski Vâlide) adı ile anılagelmişdir, semte de bu camie ve külliyesine nisbetle "Vâlidei Atik" adı verlimiş, semt ayrıca Toptaşı adını da taşımışdır. Külliye cami, medrese, dârüşşifâ, imâret, bir çifte hamam ve sibyan mektebinden mürekkebdir; İkinci Sultan Selimin zevcesi ve Üçüncü Sultan Muradın anası Nurbânû Sultan tarafından yaptırılmışdır, mimarı, devrin devlet başmimarı olan Koca Sinan Ağadır. Eski metinler arasında yalnız Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesinde bu cami "Orta Vâlide Sultan Camii" adı ile kaydedilmişdir, semti için de "Üsküdarda Atpazarı kurbinde" denilmişdir. Olabilir ki XVII. yüzyıl ortasında Üsküdarın atpazarı zamanımızda Vâlidei Atik, Eski Vâlide yâhud Toptaşı denilen bu semtde kuruluyordu. Evliyâ Çelebi'nin Orta Vâlide ismini neye nisbetle kullandığını bilemeyiz.
Hadikâtül Cevâmi "Vâlidei Atik" camii adı ile şu mâlûmâtı veriyor:
"Bâniyesi Nurbânû Sultandır: Evvelâ bir kubbeli olarak binâ edilmiş, Pîr Ali nam kimse mütevellisi oldukda iki tarafına ikişer kubbe ilâvet eylemişdir. Medresesi, dârülhadisi, dârülkurâsı ve imâret ve dârüşşifâ ve mektebi sibyanı ve misâfirin için hânı kebîri ve birer şerefeli iki minâresi ve şadırvan avlusunda höcreleri vardır. Tâkı dergâhında olan târihi budur:
Nurbânû o zâti pür ismet
Tarafı hayre eyeleyüb niyyet
İtti bu mâbedi lâtîfi binâ
Habbezâ rey'i ahsenü zîbâ
Eseri hassıdır bu hayri güzîn
Oldu tarih "Zehî bihişti berîn"
991 (M. 1583)
"Kurbinde olan çifte hamam (Vâlidei Atik Hamamı, Toptaşı Hamamı) ile Üsküdarda Vâlîdei Cedid kurbinde olan Yeşil Direkli Hamam (B.: Büyük Hamam, cild 6, sayfa 3281) ve Divan Yolunda meşhur çifte hamam (B.: Çenberlitaş Hamamı, cild 7, sayfa 3817) ve Langa Yenikapusu içindeki havuzlu tek hamam (B.: Havuzlu Hamam) bu camiin vakıflarındandır. Hayrat sâhibesi merhume sultan zevci İkinci Sultan Selimin Ayasofyadaki türbesinde medfûnedir (B.: Nurbânû Sultan), târihi irtilâli 991 zilkaadesindedir.
"Bu camii şerîfin şadırvan avlusundaki odaların birinde sâkin iken 1151 de 1738-1739 vefât eden Hazret-i Abdülkaadir Geylâni neslinden Şeyh Abdülkaadir El Hüseyni El Nakşi bendi camiin son cemaat yerinde sağ tarafda mihrab ile müezzin mahfili kapusu ittisâlinde Hızır Aleyhisselâmı görmüş olduğundan (Hızır Makaamı denilen o yere) şu beyitler yazılarak asılmışdır:
Hazreti Hızrın makaamı oldu bu âlî makaam
Müstecâbüdda'vedir eyle duâya ihtimam
Hak erenler kutbil aktâbiyle bunda cem olup
Hem dahi Kırklar Yedilerle gelüb iki imâm
İşbu câyi pür safâda kıl teveccüh sıdk ile
Hak murâdın vire âlemde bulasın ihtirâm
El duâya kaldırınca cânü dilden iptidâ
Rûhi pâki Mustafaya vir selâtiyle selâm
Bahriyâ gel yüz sürüb de bunda kıl arzı niyâz
Ber murâd îde seni dâreynde ol Rabbül enâm
"Şeyhi mezkûr camiin mihrabı önünde medfunder. Küre emini Elhac İbrâhim Ağa bu camiin mütevellisi olduunda camii tâmir ettirmişdir.
"Üçüncü Sultan Selim devrinde Nızâmı Cedid asker ocağı açıldığı esnâda bu camiin imâreti, dârüşşifâsı ve misâfirhânesi Nizâmı Cedid süvâri askerine kışla tâyin edimişdi. Nizâmı Cedidi kaldırıldığında bir müddet muattal kalmış, ondört ay sonra Âlemdar Mustafa Paşanın cihâdiye sekbanlarına kışla olup yine mamur olmuş, sonra (Yeniçeri Asker Ocağı kaldırılıp Asâkiri Mansurei Muhammediye kurulunca) asâkiri nızâmiyyei şâhâne süvârisine kışla olmak için tâmir ve tecdid olunmuşdur".
Tahsin Öz "İstanbul Camileri" isimli eserinde şunları yazıyor:
"Mimar Sinan eseri olan bu manzûme cami, medrese, daârülhadis, imâret, mekteb, tabbâne, dârüşşifâ ve hamamdan mürekkebdir, 1583 de yapılmışdır. Camiin plânı dik dörtgen olup mihrabı dışarıya çıkıntılıdır. Mâbed esâsında tek kubbeli ve etrafı yarım kubbelerle çevrili idi; mütevellî Pir Ali iki tarafa birer (ikişer) kubbe ilâve ettirmişdir. Son cemaat yeri, 6 sütuna müstenid 5 kubbeli olup önünde 22 sütun üzerinde ilâve bir saçak vardır. Şadırvan avlusunun üç tarafı 31 sütuna müstenid ve kubbelerle çevrili medrese odalarıdır. Çifte minârelidir. Çinileri renk ve desen îtibâriyle nâdir eserlerdendir. Mahfil tavanı desenleri pek nefisdir, maalesef boyanmış olup asılları yer yer görünmektedir. Binâ emini Sâlih Efendi adında bir zat olup bâzı kaynaklar mimârının Dâvud veyâ Kurban Nasuh olduğunu yazar. Dârüşşifâ 14. sayfada izah edilmişdir (?)".
Hadikatül Cevâmiin kaydında da görülüyor, Nurbânî Sultan bu büyük camii ile külliyesinin yapısının tamamlandığı yıl ölmüştür. Büyük hayratın Üsküdarda yaptırılması üzerine şirin bir halk rivâyeti vardır:
Vâlide Sultan Camiinin yeri için kesin bir karar verememiş; bir gece rüyâsında ak sakallı ve nur yüzlü bir ihtiyar: - Yaşmağını Beşiktaş İskelesinden esen rüzgâra bırak, camiini rüzgârın yaşmağı götüreceği yerde yap!.. der. Nurbânî Sultan da rüyasındaki bu işârete uyar, rüzgâr Vâlide Sultanın yaşmağını Beşiktaş İskelesinden alıp Üsküdarda Toptaşı Tepesine götürür. Aynı hikâye Üsküdarda Toptaşı civârında Kösem Vâlide Sultanın Çini Camii için de söylenir. (B.: Çinili Camii, cild 7, sayfa 4009).
Bu külliyenin bir Mimar Sinan eseri olduğunda en küçük şübhe yokdur. Tahsin Özün kaydettiği gibi mimar Dâvud Ağa ile Kurban Nasuh Ağanın isimlerinden de bahsedilmesi, devrin devlet baş mimarı olan Sinan Ağanın yetiştirmesi bu iki san'atkârın, yapıya nezâret etmiş olmalarından dolayıdır sanırız.
"Vâlidei Atik", Eski Vâlide adı XVII. yüzyıl ortasında Üsküdarda Mahpeyker Kösem Vâlide Sultanın Toptaşı civârında cami ve sair hayratını yaptırmasından sonra kalmış olacakdır; nitekim XVII. yüzyılda Üçüncü Sultan Ahmed'in anası Gülsüm Emetullah Vâlide Sultanın Üsküdarda yapdırttığı büyük camie de "Vâlidei Cedid", Yeni Vâlide Camii denilmişdir.
Eski Vâlide Camiinin mimâri bünyesinde ilk göze çarpan hususiyet, iç harem avlusudur; büyük camilerimizin iç harem avlularının bir duvarını camiin son cemaat yeri divarı teşkil ederken bu camide cami ve son cemaat yeri ve ruvakları iç harem avlusu içinde bir yapı olarak kalmış, avlunun dördüncü duvarı, iki parça hâlinde camii mihrab duvarı bitimlerinden kavramışdır.
İç avlu, dolayısıyla cami yüksek bir platform üzerine inşa edilmiş olup üç taraftan 31 sütunun taşıdığı, hafif sivri kemerlerle birbirine bağlanmış 40 kubbeden meydana gelmiş bir revak ile kuşatılmıştır. Beyaz mermerden baklava başlıklı sütunların taşıdığı bu revakların arkasındaki duvarlarda 34 pencere vardır.
Son cemaat yerinin önünde 18 sütunun ve ayrıca 4 direğin taşıdığı geniş ve yayvan bir saçak vardır. Son cemaat yeri, 6 sütunun hafif sivri, kemerlerle bağlanması ve üzeri beş kubbe ile örtülmüşdür. Bu sütunlar da beyaz mermerden olup başlıklar stalaktitlidir. Ayrıca giriş kapısının önüne rastlıyan kısım çapraz tonozludur ve diğer kuvvelere göre de biraz daha yüksek tutulmuş, böylece giriş iyice belirtilmiştir. Son cemaat yerinin dikkati çeken bir tarafı, pencere ve iki yandaki minârelerin kapıları üzerinde bulunan on adet çini panodur.
Camiin son cemaat yerine açılan giriş kapusu serapâ mermerdir; yukarda kaydedilmiş kitâbe bu kapunun üstündedir.
Dikdörtgen plânlı camiin üzeri merkezî bir kubbe ile örtülüdür. Kubbeyi ikisi serbest, dördü duvarlara bitişik altı paye taşımaktadır.
Giriş kapısının tam karşısına gelen, üzerini yarım kubbeli mihrap nişi dışarıya doğru bir çıkıntılıdır. Camiin iki yanında da ikişer kubbe ile örtülü yan kanatlar bulunmaktadır. İbâdet sahnının duvarlarında, üç sıra halinde açılmış pencereler ile içerisi gaayet bol ışıkla aydınlatılmıştır. Kubbe kasnağında da 18 pencere vardır: Ayrıca kubbenin eteklerindeki stalaktitli bir kuşak da çepeçevre dolaşmaktadır. merkezi kubbe, beş yarım kubbe ile desteklenmektedir.
İbâdet mekânı üç taraftan 32 tane, pek yüksek olmıyan sütunlarnı taşıdığı bir galeri ile çevrelenmektedir. Mermerden düz alınlıkları taşıyan bu sütunlar baklava başlıklıdır: Girişe göre sağ taraftaki galerinin üzerine oturtulan hünkâr mahfili ise parmaklıklarla çevrilmiştir.
Mermerden minber gaayet güzel bir taş işçiliğine sahiptir. Ortasında iri madalyonları bulunan korkuluk, levhaları geometrik motiflerle süsülüdür. Mermerden mihrab da stalaktitli olarak nihayetlenmektedir.
Bu camiin içerisinde Türk ağaç oymacılığının da en güzel örnekleri vardır. Bilhassa sedef kakmalı, sedef yazılı pencere kapakları, mahfil tavanları görülmeğe değer eserlerdir.
Eski Vâlide Camiinde Türk çini sanatının da en güzel örnekleri görülür. XVI yüzyılda zirvesine ulaşan Türk çiniciliğinin makbul rengi, parlak mercan kırmızısının en nâdide kabartma parçaları vardır.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi son cemaat yerinde on çini pano bulunmaktadır. Bunlarda yaprak ve çiçek motifleri yazılar arasına ustaca serpiştirilmiştir, bordürler de firûze üzerine lâcivart, beyaz renklerdeki rûmi ve palmetlerden meydana gelmiştir.
Camii süsüleyen çini tezyinatının en üzelleri mihrab nişinin yan duvarlarındadır. Burada birbirinin eşi olan iki pano görülür: Bu panolar üzerinde içinde çiçekler taşan birer vazo görülür ki benzerlerine Rüstem Paşa Camiinde rastlamış. Mercan kırmızısı renginde biri büyük diğeri küçük lâcivert kartuşlar içerisine alınmış lâleler, karanfiller, yapraklar ve bahar çiçekleri dikkati çekmektedir. Ayrıca vazonun iki yanından fışkıran kahverengi dallar üzerindeki erik ve badem çiçekleri de bütün sathı boş bir yer bırakmamacasına doldurmaktadır.
Panolar üzerinden başlayarak mihrabın iki yanına kadar uzanan, son derece güzel bir yazı frizi vardır. Lâcivert zemine beyaz nesih bir yazı ile besmele, âyeti kürsî, fetih sûresi yazılmış, boş yerlere de küçük rozet çiçekleri ile yapraklar yerleştirilmiştir.
Büyük çini panoların bulunduğu pencerelerin çevresinde de beyaz zemine yeşil yapraklar, bahar çiçekleri, mavi ve mercan kırmızısından enginar çiçekleri ile rozetler sıralanmıştır.
Eski Vâlide Camii külliyesinin biri camii avlusunun hemen kuzeyinde diğeri de camiin doğusunda yol aşırı olmak üzere iki medresesi vardır.
Kuzeydeki medrese arâzi durumu dolayısıyla cami avlusudan daha alçak bir yerde inşa edilmiştir; cami avlusundan medrese avlusuna 13 basamaklı bir merdiven ile inilir ve çapraz tonozlu bir kapıdan girilir. Medrese, ortasında bir şadırvanı bulunan avlunun üç taraftan da 19 medrese odası avlunun üç taraftan da 19 medrese odası ve bir dershâneden mürekkebdir.
Odaların önlerinde, baklava başlıklı mermer sütunların taşıdığı kubbeli bir revak vardır: Odalar kare plânlıdır ve ikisi sokağa biri de avluya bakar üç pencere ile aydınlatılmıştır. Ayrıca içlerinde birer ocak ve dolap nişleri bulunmaktadır.
Dershâne fevkaanîdir; medresenin kuzeyindeki sokağa doğru hafifçe taşkın olup yuvarlak kemerler üzerine inşa edilmiştir. Bu sokakdan medrese avlusuna beşik tonozlu bir dehliz ile dershâne altından geçilerek girilir.
Dershanenin önünde, çapraz tonozlu ve iki baklava başlıklı sütunun taşıdığı küçük bir revak vardır. Kare plânlı dershânenin üzeri sekiz köşeli kasnakda merkezî bir kubbe ile örtülmüşdür. Dershâne ikisi avluya, ikisi de sokağa bakar 4 pencere ile aydınlatılmıştır.
Camiin doğusundaki ikinci medrese ise dar bir sokak ile camiden ayrılmıştır. Bu medresenin cephesi sokak istikâmetine uymuş olduğundan muntazam bir plâna sahip bulunmamaktadır. Bir avlu etrafında sıralanmış 34 oda; bunların önündeki revak ve bir dershaneden ibarettir.
Eski Vâlide Camii külliyesininden olan sibyan mektebi, büyük bir dershâne odasından ibarettir. Camiin güneyinden geçen sokak üzerindedir. İmaretde ise Toptaşı Cezaevi bulunmaktadır.
Erdem YÜCEL
Theme
Building
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Creator
Erdem Yücel
Identifier
IAM100219
Theme
Building
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 10, pages 5300-5303
See Also Note
B.: Büyük Hamam, cild 6, sayfa 3281; B.: Çenberlitaş Hamamı, cild 7, sayfa 3817; B.: Havuzlu Hamam; B.: Nurbânû Sultan; B.: Çinili Camii, cild 7, sayfa 4009
Theme
Building
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.