Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
ESKİ ODALAR
Fetihden hemen sonra yapılmış İstanbuldaki ilk yeniçeri kışlasının adı; zamanımızda Şehzâdebaşı denilen semtde Şehzâde Camii ile camiin karşısındaki dükkân ve binâların yerinde idi. Önceleri, yapıldığı tarihden Kanunî Sultan Süleyman devrine kadar "Yeniçeri Odaları" veyâ sadece "Odalar" ismi ile anılmı, Kanunî zamanında Aksarayda yeni ve büyük bir yeniçeri kışlası yapılınca eskisine Eski Odalar, yeni kışlaya da Yeni Odalar adı verilmişdi. Aşağıdaki satırları R. E. Koçu'nun "Yeniçeriler" ismindeki eserinden alıyoruz:
"İstanbul fethedilinceye kadar Anadoluda taht şehri olan Bursada, ve Rumelinde büyük bir ordu merkezi olan Edirnede Yeniçeriler için yapılmış kışlalardan zamanımıza hiç bir iz kalmamıştır.
"Bursa kışlası İstanbulun fethi ile ehemmiyetini kaybetmiş, Anadolu ve Rumelindeki kalelerde olduğu gibi, Hisar içinde bırakılan bir miktar muhafız yeniçerilere bir kaç oda-koğuş yapılmış olacaktır. Fakat Edirne kışlası, Rumeli seferleri münasebeti ile ehemmiyetini dâimâ muhafaza etmiştir.
"İstanbuldan sefere çıkan Türk ordusunun İstanbul - Edirne arasındaki yürüyüşü geçid resmî gibi bir şeydi, hakikî sefer yürüyüşü Edirneden yola çıkarken başlardı; eyâlet askerleri orduya Edirneden itibaren muayyen konaklarda iltihak ederdi, ve ordu sınıra doğru bir çığ gibi büyüye büyüye ilerlerd...
⇓ Devamını okuyunuz...
Fetihden hemen sonra yapılmış İstanbuldaki ilk yeniçeri kışlasının adı; zamanımızda Şehzâdebaşı denilen semtde Şehzâde Camii ile camiin karşısındaki dükkân ve binâların yerinde idi. Önceleri, yapıldığı tarihden Kanunî Sultan Süleyman devrine kadar "Yeniçeri Odaları" veyâ sadece "Odalar" ismi ile anılmı, Kanunî zamanında Aksarayda yeni ve büyük bir yeniçeri kışlası yapılınca eskisine Eski Odalar, yeni kışlaya da Yeni Odalar adı verilmişdi. Aşağıdaki satırları R. E. Koçu'nun "Yeniçeriler" ismindeki eserinden alıyoruz:
"İstanbul fethedilinceye kadar Anadoluda taht şehri olan Bursada, ve Rumelinde büyük bir ordu merkezi olan Edirnede Yeniçeriler için yapılmış kışlalardan zamanımıza hiç bir iz kalmamıştır.
"Bursa kışlası İstanbulun fethi ile ehemmiyetini kaybetmiş, Anadolu ve Rumelindeki kalelerde olduğu gibi, Hisar içinde bırakılan bir miktar muhafız yeniçerilere bir kaç oda-koğuş yapılmış olacaktır. Fakat Edirne kışlası, Rumeli seferleri münasebeti ile ehemmiyetini dâimâ muhafaza etmiştir.
"İstanbuldan sefere çıkan Türk ordusunun İstanbul - Edirne arasındaki yürüyüşü geçid resmî gibi bir şeydi, hakikî sefer yürüyüşü Edirneden yola çıkarken başlardı; eyâlet askerleri orduya Edirneden itibaren muayyen konaklarda iltihak ederdi, ve ordu sınıra doğru bir çığ gibi büyüye büyüye ilerlerdi.
Onyedinci ve onsekizinci asırlarda Dördüncü Sultan Mehmed, Üçüncü Sultan Süleyman, İkinci Sultan Ahmed ve İkinci Sultan Mustafa devamlı suretde Edirnede Oturmuşlardı; bu bakımdan Edirnenin büyük yapılarından biri de Yeniçeri Kışlasının olacağı âşikârdır; hiç tereddüd etmeden Edirne kışlasının, İstanbulda olduğu gibi Vakayi Hayriyede yıktırılmış olduğunu söyleyebiliriz.
"Yeniçerilerin İstanbuldaki ilk kışlası fethin hemen tezine, bugün Şehzâdebaşı dediğimiz yerde kârgir binâlardan mürekkeb olarak yaptırılmışdı, kışlanın adı önceleri "Yeniçeri Odaları" veyâ sâdece "Odalar" idi. İkinci Sultan Bayazıd zamanında tarihimize "Küçük Kıyâmet" diye geçmiş olan müthiş zelzelede İstanbulun binlerce yapısı arasında Yeniçeri Odaları da yıkılmış, bu fâciâdan sonradır ki büyük şehir bir ahşab belde hâlinde ihya edilirken Yeniçeri Odaları da ahşah olarak yapılmışdı.
"Kanunî Sultan Süleyman en sevgili oğlu Şehzade Mehmed'in beklenmedik ölümü karşısında büyük acısının tesellisini, ayrıca güzelliği ile de meşhur olan bu prensin adına bir cami yaptırmada aramış, şehrin göbeği olan yerde Yeniçeri Odalarının büyük bir kısmını yıktırtmış, yerine Mimar Sinana Şehzâde Camii dediğimiz san'at şaheserlerini koydurmuştur; yeniçerilere de Aksarayda ahşab veya yarı ahşab yeni ve büyük bir kışla yapılmıştı. Ondan sonradır ki eski kışlanın Şehzâde Camii karşısında hâtıra olarak muhafaza edilen kısmına "Eski Odalar", Aksaraydaki yeni kışlaya da "Yeni Odalar" adı verilmişti. B.: Ağa kapusu, cild 1, sayfa 245; Yeniçeriler; Yeni Odalar)
"Eski Odaların da, Yeni Odaların da plânlarını dış ve iç manzaralarını bilmiyoruz: Yıllar boyunca devlet arşivinde çalışmış ve millî kütüphânemize "Kapukulu Ocakları" adındaki büyük eserini koymuş hediye etmiş Ord. Prof. İsmâil Hakkı Uzunçarşılı da bu kışlaları berrak bir şekilde târif edemiyor.
"Biz bu kışlaları en çok iki katlı büyük, kervansarayları andıran yapılar tahayyül ediyoruz.
"Uzunçarşılı bir yeniçeri kanunnâmesine dayanarak Şehzâdebaşındaki Eskiodaların 47 ocaklı oda (koğuş) 55 kerevet, 21 çardak, 1 tekke ve 26 ahırdan, Aksaraydaki Yeniodaların da 368 ocaklı oda, 130 çardak, 69 ocaklı kerevet, 90 tâlimhâne, 20 köşk, 4 tekke mescid ve 158 ahırdan mürekkeb olduklarını yazıyor. Bu rakamlara göre Aksaraydaki Yeniodaların Eski Odalara nisbetle çok büyük bir kışla olduğu meydandadır.
"Burada şâyânı dikkat olan kışlalarda hamamdan bahsedilmemesidir. Uzunçarşılı bu nokta üzerinde hiç durmuyor, bizce çok mühimdir.
Kanunî zamanında İstanbulda büyüklü küçüklü ikiyüze yakın çarşı hamamı vardır, sâdece Aksaray ve civarında ve iki yeniçeri kışlası arasında ondan fazla hamam bulunmaktadır, fakat yeniçerilerin bu çarşı hamamlarına gittikleri, para ile yıkandıkları asla düşünülmez, en küçük mirî bir yapıda hamam inşası unutulmamışken bu iki yeniçeri kışlasında hamam yapılmamış olması aklın kabul edeceği bir şey değildir. Nitekim Eskiodaların hemen yanı başında Acemioğlanlar Kışlasının hamamı bugün İstanbulda yeniçerilik hâtırasını taşıyan tek binâ olarak hâlâ durmakta ve acemioğlanı adından bozma "Acemoğlu Hamamı" adı ile bir çarşı hamamı olarak işletilmektedir. (B.: Acemioğlanlar Hamamı, cild 1, sayfa 188). Eski Türk Müslüman hayatında hamam yalnız âdî kir gidermek için değil, dinî yönden temizlik için de önemi çok büyük bir yapıdır. İçinde bekâr uşağı binlerce yeniçerinin yatıb kalkacağı koca bir kışlanın hamamsız olacağı aslâ varid değildir. Eski Odaların yapıları arasına rahat rahat bir büyük hamam ekleyebiliriz.
"Yeniçeri ortaları (taburları) kışlalardaki oda-koğuşlara sıra numaralarına göre yerleştirilmemişti. Ord. Prof Uzunçarşılı güzel bir fıkra naklediyor: Kışlanın en güzel yeri niçin falan ortaya verildi, yahut ve kasvetli köşeyi neden bize verdiler: diye asker arasında kırgınlığa, hasede mâni olmak için Eskiodaların yapısı bittiğinde ortaların ustaları (aşçıbaşıları) arasında bir koşu yarışması tertip edilmiş, önden gelenler en güzel odaları kapmışlar, geri kalanlara da kasvetli koğuşlar kalmış. Yeniodalar yapıldığı zaman da aynı usul tatbik edilmiş, olacaktır.
"Kışlalardaki bütün odalar hasır döşeli idi, hasırlar mirî hasırhânede yapılır idi. Odaların kilim, halı, minder, yastık, pencere ve kapu perdeleri gibi sâir döşemesi orta sandığının parası ile yapılırdı. Efrad yataklarını da kendi keselerinden yaptırırdı. Yeniçeri yevmiyesi bütün bu ihtiyaçları karşılayacak derece idi, acemî nefere de ortası sandığından ikrazda bulunulurdu.
"Döşek yere serilirdi, sabahleyin namaza kalkarken devşirilip yüklüğe kaldırılırdı.
"Orta mutbaklarında et aşı, pilâv ve hoşaf için üç kazan ve kifayet edecek sayıda diğer bakır takımı mirîden verilirdi, ve hepsi mirî malı olarak damgalı idi.
"Her ortanın mutbağında belli günlerde yapılan birşey meşhurdu; bunlar an'aneleşip kalmışlardı, meselâ falan ortanın Hıdırelezde kuzu büryanı, filan ortanın da Muharremde aşûresi, yâhut şu ortanın her zaman için peynirli pidesi methedilirdi; ve o günlerde yahut icap etdikce sadırazama, vezirlere, yeniçeri ağasına gönderiler, karşılığında verenin, alanın şânına lâyık bahşiş toplanır, bu bahşişler de orta sandığının gelir kaynaklarından birini teşkil ederdi.
"Meselâ Eskiodalarda oturan 61. cemaat ortasının mutbağında her zaman için gayet nefis şerbetler yapılırmış. Bir yaz günü bu ortanın bir neferi kendi nefsi için özene bezene bir bardak şerbet yapmış, tam içeceği sırada devrin haşmetli pâdişâhı Sultan Süleyman atlı olarak kışlanın önünden geçmiş, geçerken de kışla kapusunda selâmına duran yeniçerilere hal ve hatır sorarak iltifatta bulunmuş, bunu fırsat bilen o nefer de nefsi için hazırladığı şerbeti pâdişaha sunmuş, Sultan Süleyman garip gencin hatırını hoş etmek için şerbet alıp içmiş ve gaayetle beğenmiş:
— Sarayımda böyle şerbet içmedim, demiş, boşalan bardağı altınla doldurup sahibine iade etmiş.
"Bu vak'adan sonra Eskiodalarda 61. cemaatlilerin şerbeti meşhur olup pâdişahların yolları bu kışla önüne düşdüğünde durup bir bardak şerbet içmeleri de an'ane olarak kalmış.
"Kışlada ortalara ayrılmış kısımların ana giriş kapuları üstündeki fenerlerde, içeride taşlıklarda ve ayakyolları dehlizlerinde bezir yağı kandili, koğuşlarda zeytinyağı kandili, yağmumu; tekke-mescitlerde de zeytinyağı kandili ile balmumu yakılırdı. Mum, mirîden verilir ve haftalık ihtiyaç olarak dağıtılırdı...
(R. E. Koçu, Yeniçeriler)
Eski Odalar 8000 binânın yandığı 1169 büyük Cibâli Yangınında ve İstanbulun geçirdiği en büyük ateş âfetlerinden biri olan yine büyük bir Cibâlî yangınında tamâmen yanmışdı. B.: Cibali Yangınları, cild 7; sayfa 3554).
Câbi Said Efendi vekaayinâmesinde hicrî 1217-1218 (M. 1802-1803) yıllarına âid şu kayıd koğuşları Eski Odalarda olan 61. Ortanın yukarda yazdığımız şerbet rivâyetini teyid etmektedir: "... Eski Odalar tâmir olundu, 61. Ortanın kapusu üzerindeki pâdişahlara mahsus olan köşk müceddeden inşâ olundu".
Müverrih Cevdet Paşa 1826 da ocağın kaldırılmasından sonra Eski Odaların yıktırılmasını şöyle kaydediyor: ".. Yeniçerilerin İstanbulda iki büyük kışlaları vardı; Aksarayda Et Meydanındaki Yeni Odalar vak'a günü yandı, Şehzâde Camii karşısında Eski Odalar denilen kışla da vak'adan bir kaç gün sonra yıkdırılarak yeri evler ve dükkânlar inşâ olunmak üzere Sultan Ahmed vakfına katıldı..."
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM100202
Tema
Yer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 10, sayfalar 5293-5295
Bakınız Notu
B.: Acemioğlanlar Hamamı, cild 1, sayfa 188
Tema
Yer
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.