Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
ESAD PAŞA (Ahmed)
Sultan Abdülazizin zamanında iki defa sadırâzamlık yapmış bir vezir, profesör arkeoloğ ve ressam Celâl Esad Arsevenin babası (B. : Arseven, Celâl Esad, cild 2, sayfa 1056) ; aslı Sakızlıdır, o adada «Kuleağası» lâkabı ile tanınmış Solkolağası Mehmed Ağanın oğludur; 1244 (M. 1828) de Sakızda doğmuşdur. Onbeş yaşlarında iken tahsil için İstanbula gelmişdir. Biyograf Mahmud Kemal İnal «Son Sadırâzamlar» isimli eserinde Ahmed Esad Paşanın İstanbula gelişini şöylece anlatıyor :
«Cerîdei Havâdis gazetesindeki hal tercemesine göre Kaptanı Deryâ Halil Rifat Paşa 1847 de donanma ile Sakıza gittiğinde dirâyet ve zekâvetini takdir ederek henüz onbeş yaşında iken berâberinde İstanbula getirmiş ve Mektebi Bahriyeye kaydettirmişdir.
«Basiret gazetesindeki hal tercemesine göre küçük yaşda İstanbula gelip akrabâsı Sakızlı Esad Muhlis Paşanın delâleti ile Mektebi Harbiyeye kaydettirilmişdir.
«Sakızlı Doktor Ali Haydar Paşa da, babası ölünce amcası Hasanefendi tarafından tahsil için İstanbula gönderildiğini söylemişdir..».
1858 de Harbiye Mektebinden erkânıharb yüzbaşı ve sınıfının birincisi olarak mezun olmuş, Harbiye Mektebinin riyâziye muallimliğine tâyin edilmişdir. Devrin nüfuzlu büyük devlet adamlarından Keçecizâde Fuad Paşanın oğlu Kâzım Beye hususî ders verirken zekâsı ve istidâdı paşanın ...
⇓ Read more...
Sultan Abdülazizin zamanında iki defa sadırâzamlık yapmış bir vezir, profesör arkeoloğ ve ressam Celâl Esad Arsevenin babası (B. : Arseven, Celâl Esad, cild 2, sayfa 1056) ; aslı Sakızlıdır, o adada «Kuleağası» lâkabı ile tanınmış Solkolağası Mehmed Ağanın oğludur; 1244 (M. 1828) de Sakızda doğmuşdur. Onbeş yaşlarında iken tahsil için İstanbula gelmişdir. Biyograf Mahmud Kemal İnal «Son Sadırâzamlar» isimli eserinde Ahmed Esad Paşanın İstanbula gelişini şöylece anlatıyor :
«Cerîdei Havâdis gazetesindeki hal tercemesine göre Kaptanı Deryâ Halil Rifat Paşa 1847 de donanma ile Sakıza gittiğinde dirâyet ve zekâvetini takdir ederek henüz onbeş yaşında iken berâberinde İstanbula getirmiş ve Mektebi Bahriyeye kaydettirmişdir.
«Basiret gazetesindeki hal tercemesine göre küçük yaşda İstanbula gelip akrabâsı Sakızlı Esad Muhlis Paşanın delâleti ile Mektebi Harbiyeye kaydettirilmişdir.
«Sakızlı Doktor Ali Haydar Paşa da, babası ölünce amcası Hasanefendi tarafından tahsil için İstanbula gönderildiğini söylemişdir..».
1858 de Harbiye Mektebinden erkânıharb yüzbaşı ve sınıfının birincisi olarak mezun olmuş, Harbiye Mektebinin riyâziye muallimliğine tâyin edilmişdir. Devrin nüfuzlu büyük devlet adamlarından Keçecizâde Fuad Paşanın oğlu Kâzım Beye hususî ders verirken zekâsı ve istidâdı paşanın dikkatini çekmiş, Şam Vak’ası denilen Suriye karışıklığının tahkikatı için fevkalâde memuriyetle Şam’a giderken Esad Beyi de yâver olarak yanında götürmüş, mühim hizmetlerde kullanmışdır. Fuad Paşa sadırâzam olunca Esad Bey’i binbaşı rütbesi ile Paris Sefâreti ataşemiterliğine ve Parisdeki Mektebi Osmânî Müdürlüğüne tâyin etti, sür’atle terfi ederek kaymakam (yarbay) ve miralay (albay) oldu.
1867 de Sultan Abdülazizin Avrupa seyahatında, pâdişahın yanında bulunan Fuad Paşa tarafından Parisde Sultan Abdülazize takdim edildi o, mirilivâ (general) oldu ve hükümdarın maiyeti arasında İstanbula döndü. Âlî Paşanın da teveccühünü kazandı, 1868 de Dârı Şûrâyı Askerî âzâlığına tâyin edildi; ferik rütbesi ile İşkodra kumandanı ve mutasarrıfı oldu, 1869 da İstanbula çağırılarak Dârı Şûrâyı Askerî reisliğine tâyin edildi, 1870 de de hassa ordusu müşürü (marşal) oldu.
1871 de Prusya Kıralı Birinci Vilhelm’in Almanya İmparatorluğu tâcını giyme merâsiminde bulunmak üzere Berline gönderilen heyete riyâsetine tâyin edildi.
Berlinden dönüşünde, pâdişahın kendisine olan teveccühünü çekemeyen ve onu makaamı için bir rakib gibi gören serasker Hüseyin Avni Paşanın husumeti ile karşılaşdı, sadırâzam Âli Paşanın hastalığından istifâde ederek Esad Paşayı Yemen Vâliliğine tâyin ettirerek İstanbuldan uzaklaştırmak istedi. Yemene gitmek üzere vapura binmiş bulunduğu sıra da Âli Paşa öldü, yeni sadırâzam Mahmud Nedim Paşa Hüseyin Avni Paşayı azlederek Esad Paşayı onun yerine serasker tâyin etti.
Mahmud Kemal İnal şöyle bir sahne tasvir ediyor: «... Vapurda namaz kılıyordu; saraydan bir mâbeyinci gelerek bir irâdei seniye tebliğ edeceğini söyledi, Esad Paşa namazını bitirinceye kadar mâbeyinci ile konuşmadı; selâbeti diniye erbâbından bir merdi dilâgâh idi..».
Fakat bu sefer de Mahmud Nedim Paşa tarafından sadâret makaamı için râkib telâkki edildi, bir kaç gün ara ile 1871 de önce Erzurum, sonra Ankara vâliliğine, 1872 de Sivas vâliliğine tâyin edildi; Mahmud Nedim Paşanın azlinden sonra Midhad Paşanın ilk sâdaretinde Bahriye nazırlığı ile İstanbula döndü, bir müddet sonra tekrar serasker oldu, 15 şubat 1873 de Mütercim Rüşdi Paşanın yerine sadırâzam oldu. 44 - 45 yaşlarında idi.
Bu ilk sadırâzamlığı ancak üç ay sürdü, 15 nisan 1873 de azledilerek yerine Şirvânâzâde Mehmed Rüşdi Paşa tâyin edildi. Esad Paşanın azlinin sebebleri arasında gencliği ve tecrübesizliği, devrin poletika âleminde kurtlanmış vezirlerinin entrikaları, ve bir de Tiyatro Mes’elesi gösterilir.
Bir gece Gedikpaşada Güllü Agob’un tiyatrosunda Namık Kemal’in «Vatan Yahud Silistire» isimli piyesi temsil edildi. Şâir de eseri de halk tarafından fevkalâde nümâyişle alkışlandı; Kemal Bey tiyatrodan çıkıp evine giderken halk ellerinde fenerlerle peşine düşdü, sarayı ürküten ikinci bir gösteri yapıldı. Esad Paşa aciz ile ittiham edilerek önce Konyaya, sonra da Şam’a vâlilikle gönderildi. 1875 de İstanbula çağırılarak ikinci defa Bahriye Nâzırı, ve 26 nisan 1875 de Hüseyin Avni Paşanın yerine ikinci defa sadırâzım oldu. Bu sadâreti de çok kısa sürdü, 26 ağustos 1875 de azledildi. Bu azlin sebebi olarak da Hersek isyanı ileri sürülür ve Esad Paşanın devrin ricâli tarafından sür’atli tedbir almamakla ittiham edildiği söylenir, isyan hazırlanırken sadâretde bulunan zevâtın gafleti düşünülmez. Bizce asıl sebeb, sarayın ağır israflarla iflâs hâline gelmiş olan devlet hazînesinin elîm manzarası karşısında Esad Paşanın ciddî bir tasarrufa doğru gitmesi, ve önce kendi makaamından başlayarak sarırâzamlık maaşını 2000 altından 500 altına indirmesi, diğer yüksek maaşlarda da aynı kısıntıyı yapması, bunun da ricâl tarafından hoş karşılanmaması, sarayında bu hareketi kendisine bir ihtar gibi telâkki etmesidir.
Mahmud Kemal İnal bu münâsebetle Kâzım Paşanın şu kıt’asını kaydediyor:
Rub’u, humsu, südüsü cümle maaşın kesilip
Şimdi de üçde birin kat’ına geldi nöbet
İkide birde bu hamyâzeyi çekmekden ise
Bâri vaktiyle edilseydi dibinden sünnet
Sadırâzamlıkdan azledilen Esad Paşa Nâfia Nâzırı oldu, az sonra da Aydın Vâliliği ile İstanbuldan uzaklaştırıldı.
Aydından Sakız’a giderek memleketini ziyâret etti, orada kalmış akrabaları ile görüşdü, dönüşünde İzmirde hastalandı, 28 ekim 1875 de orada vefât etti, İzmirde Şeyh Mükrimüddin Dergâhı hâzîrezine defnedildi. Ölümünde 47 - 48 yaşlarında idi.
Devletine kıymeti ölçüsünde hizmet imkânını bulamamış zamanının çok temiz bir sîmâsıdır.
Ahmed Esad Paşa
(Resim: Kemal Zeren)
Theme
Person
Contributor
Kemal Zeren
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM100114
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Contributor
Kemal Zeren
Description
Volume 10, pages 5256-5258
Note
Image: volume 10, page 5257
See Also Note
B. : Arseven, Celâl Esad, cild 2, sayfa 1056
Theme
Person
Contributor
Kemal Zeren
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.