Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
ESAD EFENDİ (Sahhaflarşeyhizâde)
XVIII. yüzyıl sonu ile XIX. yüz yılın ilk yarısında yaşamış ulemâdan; Vak’anüvis ve Türkiyenin ilk maarif nâzırı; hicrî 1200 (M. 1785 - 1786) de İstanbulda doğdu, Sahhaflar Şeyhi Hacı Ahmed Efendinin oğludur; babası Medîne kadılığına tâyin edildiğinde, bütün âilesi efradı ile birlikde Esad Efendi de Hicaza gitmişdi, fakat bindikleri gemi bir fırtınaya tutularak Süveyş’de battı, yalnız 10 - 12 yaşlarında olan Esad Efendi ile erkek kardeşi küçük bir direğe yapışıp kurtuldular, kimsesiz kalmış olan bu iki çocuk hamiyet sâhiplerinin iânesi ile İstanbul’a gönderildi, Esad Efendi kendi sonsuz gayretiyle yetişdi. Medrese tahsilini bitirdikden sonra ilmiye mesleğinde bâzı vazifelerde bulundu, 1239 (1823 - 1824) da Şânîzâde Atâullah Efendinin yerine Vak’anüvis oldu, 1243 (1828) Rus harbinde ordu kadısı tâyin edilerek sefere gitdi, sefer dönüşünde Mekke kadılığı pâyesi ile taltif edildi, 1247 (1831) de Takvimi Vakaayi adı ile devletin ilk resmî gazetesi kurulduğunda hem bu gazetenin hem de «Matbaai Âmire» (Devlet Matbaası )nın nâzır unvanı ile müdürlüklerine tâyin edildi; 1248 (1832 - 1833) de İstanbul kadılığı pâyesi aldı, bir müddet sonra bil fiil İstanbul kadısı oldu; Anadolu Kadıaskeri pâyesi ile İran’a elçilikle gitti; dönüşünde gazete ve matbaa nâzırlığından ayrılarak Karantina nâzır...
⇓ Devamını okuyunuz...
XVIII. yüzyıl sonu ile XIX. yüz yılın ilk yarısında yaşamış ulemâdan; Vak’anüvis ve Türkiyenin ilk maarif nâzırı; hicrî 1200 (M. 1785 - 1786) de İstanbulda doğdu, Sahhaflar Şeyhi Hacı Ahmed Efendinin oğludur; babası Medîne kadılığına tâyin edildiğinde, bütün âilesi efradı ile birlikde Esad Efendi de Hicaza gitmişdi, fakat bindikleri gemi bir fırtınaya tutularak Süveyş’de battı, yalnız 10 - 12 yaşlarında olan Esad Efendi ile erkek kardeşi küçük bir direğe yapışıp kurtuldular, kimsesiz kalmış olan bu iki çocuk hamiyet sâhiplerinin iânesi ile İstanbul’a gönderildi, Esad Efendi kendi sonsuz gayretiyle yetişdi. Medrese tahsilini bitirdikden sonra ilmiye mesleğinde bâzı vazifelerde bulundu, 1239 (1823 - 1824) da Şânîzâde Atâullah Efendinin yerine Vak’anüvis oldu, 1243 (1828) Rus harbinde ordu kadısı tâyin edilerek sefere gitdi, sefer dönüşünde Mekke kadılığı pâyesi ile taltif edildi, 1247 (1831) de Takvimi Vakaayi adı ile devletin ilk resmî gazetesi kurulduğunda hem bu gazetenin hem de «Matbaai Âmire» (Devlet Matbaası )nın nâzır unvanı ile müdürlüklerine tâyin edildi; 1248 (1832 - 1833) de İstanbul kadılığı pâyesi aldı, bir müddet sonra bil fiil İstanbul kadısı oldu; Anadolu Kadıaskeri pâyesi ile İran’a elçilikle gitti; dönüşünde gazete ve matbaa nâzırlığından ayrılarak Karantina nâzırlığına tâyin edildi, Rumeli Kadıaskeri pâyesi aldı. Tanzımâtı Hayriyenin ilânından sonra Ahkâmı Adliye Meclisi âzâsı, 1257 (1841) de Nakibüleşraf, 1260 (1844) de bilfiil Rumeli Kadıaskeri, az sonra da Mekâtibi Umumiye (Maarif) Nâzırı oldu, 1264 seferinde (Mart 1848) vefât etti, Cağaloğlu civârında kurduğu Vakıf kütüphânenin yanında defnedildi.
Değerli bir muharrir ve ilim adamı idi. Takvimi Vekaayi’e hizmeti çok büyük olmuşdur. Kendisi de edebiyata, tarihe ve hal tercemeleri üzerine terceme ve telif pek çok eser bırakmış ise de ölümünden sonra pek çoğu kaybolmuşdur; «Mustazrab Tercemesi», ve Vaka’i Hayriye üzerine yazdı «Üssü Zafer» isimli tarihi basılmışdır. Vak’anüvisliğinde Şânîzâdenin bırakdığı 1239 (1823 - 1824) senesinden 1242 (1826 - 1827) senesine kadar beş senelik bir devrin vekaayiini kaydetmişdir.
Vücud yapısı çelimsiz, gaayet zekî, güzel konuşur bir zat idi; tek büyük emeli şeyhülislâm olmakdı; pâhişâhın gözünden uzak kalmamak için saraydaki bütün kabul merâsimine dâima giderdi; öyleki katı kış günlerinde bile Kanlıcadaki yalısından pazar kayığına tandır koydurtarak saraya giderdi.
Cağaloğlu civârında Yerebatan Mahallesindeki konağının bir kısmını ayırtarak bir kü-tübhâne yapdırmış ve kitablarını bu binâ ile birlikde millete vakfetmişdi.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM100100
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 10, sayfa 5251
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.