Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
ESAD EFENDİ (İmamzâde)
Geçen asrın ilk yarısında yaşamış ulemâdan; müverrih Ahmed Cevdet Paşanın kızı Fatma Aliye Hanım «Ahmed Cevdet Paşa ve Zamanı» isimli eserinde babasının Fatih medreselerinde talebelik hayatını anlatır iken: «... o vakit İstanbulda hayli değerli ulemâ vardı, birinci tabakada bulunanların en meşhurları Akşehirli Ömer Efendi, İmamzâde Esad Efendi, Antakyalı Said Efendi ve Denizlili Yahya Efendi idi» diyor.
İmamzâde Esad Efendinin hal tercemesini elde edemedik; Sultan Abdülmecid zamanında ilk rüşdiye mekteblerinin talebelerinden olmuş Aşcıdede İbrahim Beyin hâtıraları arasından şirin bir fıkrayı nakletmekle yetiniyoruz:
«1257 (M. 1841) de Süleymaniye Rüşdiyesine girdim. O vakitler iki rüşdiye vardı, biri Sultanahmed Rüşdiyesi, biri Süleyminaye Rüşdiyesi; bunların nâzırı meşhur İmamzâde merhumdu. Sultanahmed Rüşdiyesinin şâkirdânı paşazâde, beyzâde pek çok ders çalışmazlardı; Süleymaniye Mektebi ise bir büyücek kubbeli taş mektep olup sınıfların ayrı odaları yokdu. uzunca rahlelerin her biri bir sınıf addedilmişdi, talebesine de maaş verilirdi, sınıfı terfî edenin maaşı artardı, meselâ 4. sınıf 15 kuruş, 3. sınıf 20 kuruş, 2. sınıf 25 kuruş alır, buradan da bir kaleme çırağ edilirdi. Baş hocamız meşhur Gürcü Numan Efendi idi, İmamzâdenin dâmadı, gaayet âlim, fâzıl bir zât idi. Her haf...
⇓ Devamını okuyunuz...
Geçen asrın ilk yarısında yaşamış ulemâdan; müverrih Ahmed Cevdet Paşanın kızı Fatma Aliye Hanım «Ahmed Cevdet Paşa ve Zamanı» isimli eserinde babasının Fatih medreselerinde talebelik hayatını anlatır iken: «... o vakit İstanbulda hayli değerli ulemâ vardı, birinci tabakada bulunanların en meşhurları Akşehirli Ömer Efendi, İmamzâde Esad Efendi, Antakyalı Said Efendi ve Denizlili Yahya Efendi idi» diyor.
İmamzâde Esad Efendinin hal tercemesini elde edemedik; Sultan Abdülmecid zamanında ilk rüşdiye mekteblerinin talebelerinden olmuş Aşcıdede İbrahim Beyin hâtıraları arasından şirin bir fıkrayı nakletmekle yetiniyoruz:
«1257 (M. 1841) de Süleymaniye Rüşdiyesine girdim. O vakitler iki rüşdiye vardı, biri Sultanahmed Rüşdiyesi, biri Süleyminaye Rüşdiyesi; bunların nâzırı meşhur İmamzâde merhumdu. Sultanahmed Rüşdiyesinin şâkirdânı paşazâde, beyzâde pek çok ders çalışmazlardı; Süleymaniye Mektebi ise bir büyücek kubbeli taş mektep olup sınıfların ayrı odaları yokdu. uzunca rahlelerin her biri bir sınıf addedilmişdi, talebesine de maaş verilirdi, sınıfı terfî edenin maaşı artardı, meselâ 4. sınıf 15 kuruş, 3. sınıf 20 kuruş, 2. sınıf 25 kuruş alır, buradan da bir kaleme çırağ edilirdi. Baş hocamız meşhur Gürcü Numan Efendi idi, İmamzâdenin dâmadı, gaayet âlim, fâzıl bir zât idi. Her hafta salı günleri İmamzâde Efendi mektebe gelir, sınıf terfî edecek çocukları imtihan ederdi.
«Dersimiz İzhâr’a çıkdı, ben de mülâzımlikden 15 kuruş maaşlı sınıfa çıkdım. Geçenlerde Adana Vâlisi iken vefât eden Ziyâ Paşa merhum bizim mektebde talebe idi, ikimiz de 14 - 15 yaşlarında idik, ama o gaayet zekî, sual ve cevapta Başhoca Numan Efendiyi âdeta durdururdu, Numan Efendinin ziyâde sevgilisi idi, güzelliği gibi desrde ve yazıda da birinci idi.
«Bir gün İmamzâde İzharcıları imtihana geldi. Ziya Bey bana:
— İbrahim, sen kapunun önünde otur, ben perdenin arkasından sana söylerim, imtihanı verir, yirmi kuruşluk sınıfa geçersin... dedi.
«Canıma minnet, öyle yaptım. Öbür çocukların cevap veremediklerine cevap vermeye başladım, İmamzâde gaayet memnun olurdu. Bir sualda perde arkasındaki Ziya Beyin sesi nasılsa fazlaca çıkdı, İmamzâde duydu:
— Perdenin arkasında biri var, çabuk şu habisi tutup bana getirin!.. dedi.
«Numan Efendi çıkıp sevgili Ziyâ Bey olduğunu görünce ele vermek istemedi:
— Kimse yokmuş... dedi ise de İmamzâde:
— Hayır efendim.. ben işittim!., dedi.
«Numan Efendi Ziyâ Beyi tutup getirdi. İmamzâde Ziya Beyi hemen falakaya yatırdı. Biçâre Numan Efendi elleri titreyerek Ziya Beyin ayaklarına hafifçe birkaç değnek vurdu, sonra İmamzâdenin eteğini öperek:
— Kulunuza bağışlayın!., diyerek Ziya Beyi affettirdi.
«İmamzâde bana:
— Seni sarı çıyan!. Ben seni üçüncü sınıfa çıkaracaktım, ama bunun için çıkarmam, gelecek hafta seni tekrar imtihan edeceğim, imtihan veremez isen gör ben sana neler yapıyorum!.. dedi...».
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM100096
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 10, sayfalar 5248-5249
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.