Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
EROZAN (Celâl Sâhir)
Edebiyatı Cedîde şâirlerinden, aşağıdaki hal tercemesi değerli edebiyat muallimlerinden Mustafa Nihad Özön’ün tam şetki sâhibi kaleminden çıkmışdır:
“29 Eylül 1883 de İstanbulda doğmuşdur. Babası Podgoriçeli İsmail Hakkı Paşa; annesi de, 1908 den sonra birkaç piyes yazmış olan Fehime Nüzhet Hakkı Hanımdır. Nümunei Terakki Özel Okulu ile Davutpaşa Rüştiyesinde ve Vefa İdâsîsinde okudu. Hukuka kaydolunmuş ve iki sene devam etmişse de tamamlamamıştır. Erken çağda manzumeler yazmıya, bunları bazı dergilerde bastırmaya başladı. Gündelik Sabah gazetesine de bir iki küçük hikâye yazdı. Mehmed Rauf ve Halid Ziya Uşaklıgil ile tanışması üzerine, o sıralarda Faik Âli Ozansoy’un kullandığı “Zâhir” adına benzeterek kendi de “Sâhir” adını aldı ve 1899 sonlarına doğru Serveti Fünun dergisinde manzumeler yayınlamaya başladı. Bu suretle Edebiyatı Cedide topluluğunun en genç şairi oldu. Manzumelerinin genel konusu aşk ve kadındı. “Kadınlar olmasa öksüz kalırdı eş’arım” mısraı bir kitabının ilk sözleri arasındadır. “Feminist şair”, “şair-i nisaî” sözleri onu hem karakterleştirmek, hem kendisiyle alay etmek için kullanılır tâbirler olmuştur. 1908 den sonraki serbestlik zamanında bazı dergilerin çıkarılmasına yardımda bulundu, kendi de dergi çıkarma işine girişti, bu arada bazı manzumeler de yazdı....
⇓ Read more...
Edebiyatı Cedîde şâirlerinden, aşağıdaki hal tercemesi değerli edebiyat muallimlerinden Mustafa Nihad Özön’ün tam şetki sâhibi kaleminden çıkmışdır:
“29 Eylül 1883 de İstanbulda doğmuşdur. Babası Podgoriçeli İsmail Hakkı Paşa; annesi de, 1908 den sonra birkaç piyes yazmış olan Fehime Nüzhet Hakkı Hanımdır. Nümunei Terakki Özel Okulu ile Davutpaşa Rüştiyesinde ve Vefa İdâsîsinde okudu. Hukuka kaydolunmuş ve iki sene devam etmişse de tamamlamamıştır. Erken çağda manzumeler yazmıya, bunları bazı dergilerde bastırmaya başladı. Gündelik Sabah gazetesine de bir iki küçük hikâye yazdı. Mehmed Rauf ve Halid Ziya Uşaklıgil ile tanışması üzerine, o sıralarda Faik Âli Ozansoy’un kullandığı “Zâhir” adına benzeterek kendi de “Sâhir” adını aldı ve 1899 sonlarına doğru Serveti Fünun dergisinde manzumeler yayınlamaya başladı. Bu suretle Edebiyatı Cedide topluluğunun en genç şairi oldu. Manzumelerinin genel konusu aşk ve kadındı. “Kadınlar olmasa öksüz kalırdı eş’arım” mısraı bir kitabının ilk sözleri arasındadır. “Feminist şair”, “şair-i nisaî” sözleri onu hem karakterleştirmek, hem kendisiyle alay etmek için kullanılır tâbirler olmuştur. 1908 den sonraki serbestlik zamanında bazı dergilerin çıkarılmasına yardımda bulundu, kendi de dergi çıkarma işine girişti, bu arada bazı manzumeler de yazdı. “Fecr-i Âti” adlı edebî encümen toplantısının reisliğini yaptı, Musavver Muhit dergisinin yazı işleriyle uğraştı, Demet adiyle bir kadın dergisi çıkardı. 1910 da Selânik’te Ziya Gökalp kılavuzluğu ile başlıyan “Yeni lisan” hareketleriyle ilgilendi; bir iki yıl sonra Türkçülük hareketi organları olan Türk Derneği ve Türk Yurdu dergilerine yazılar yazdı; bir ara Türk yurdunun idaresine de baktı. Bu arada kendi yazılarında da bazı değişiklikler gösteriyor; eski edasını bırakmamakla beraber bazı yeni tertip manzumeler de yazıyordu. “Buhran”, “Beyaz Gölgeler” ve “Siyah Kitap” adiyle manzumelerini toplayıp 1909 - 1912 arasında üç cilt olarak çıkardı. Bunlar hep ilk yazıları çeşidinden nazım ve nesirlerdir. Öteki yoldaki yazılarını toplamamıştır. İlk Cihan Savaşı sonlarında ticaretle uğraştı; Mütareke zamanında millî harekete İstanbul’da yardımda bulunanlar arasında idi, bir taraftan da gençlerle birlikte onların yazılarını yayınlamak isteğiyle “Birinci, İkinci...” diye numara ile çıkan “Kitapları” yayınlıyordu. 1919 yılında Hakkı Nâşir müstear adiyle İstanbul İçin Mebus Nâmzetlerim” isimli manzum küçük bir kitap da çıkardı.
“Edebiyat-ı Cedidenin en genç üyesi olduğu gibi, bütün ömrünce gençlik işleri ve yeniliklerle beraber bulundu, yakından ilgilendi, hemen her yeni teşekküle yardım etmeyi bir iş edindi. Türk Ocaklarının 1932 de ilgasına kadar bu sahada da daima faal bir rol oynadı; bütün bu hareketlerinde kendisini ihmal etmiş bir durumda kaldı. Büyük Millet Meclisinin üçüncü toplantı dönemi sonlarında Zonguldak Milletvekili oldu. Bu sıralarda yeni Türk alfabesinin tesbiti için kurulan heyete alındı; daha sonra Türk Dili Tetkik Cemiyeti (Türk Dil Kurumu) ne girdi ve edebî dilde konuşulan canlı Türkçenin ve İstanbul şivesinin hâkim olması tezini müdafaa etti. (16 Kasım 1935 de Kadıköyünde vefât etti, 18 kasım günü bir şâir ve mebusun şânına lâyık törenle Bakırköy Mezarlığına defnedildi) ” (M. Nihad Özön, Aylık Ansiklopedi).
Celâl Sahir Erozan
(Resim: Yaşar Ekinci)
Theme
Person
Contributor
Yaşar Ekinci
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM100046
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Contributor
Yaşar Ekinci
Description
Volume 10, pages 5209-5210
Note
Image: volume 10, page 5210
Theme
Person
Contributor
Yaşar Ekinci
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.