1965 yılında Üsküdarda kendisine karşı boşanma dâvası açmış karısı Muazzezi Üsküdarda sokak ortasında tabanca ile vurarak öldürmüş bir kahveci; cinâyetden sonra otobüs ile Ankaraya kaçmış, orada kayınbirâderine vekâlet verdikden sonra İstanbula dönerek polise teslim olmuşdur. Gazetecilere verdiği beyânat İstanbulda ayak takımından âilelerin hayatı bakımından, bu konu üzerinde çalışanlara hüküm verdirtecek kıymetdedir: “Altı yıl önce işlerim ters gitti, karım çalışmaya mecbur kalarak Beyoğlu Ağa Hamamında bir iş bularak girdi; işlerimi yoluna koydum, karımı hamamdaki işinden çıkarmak istedim, ayak diredi çıkmadı ve üstelik çocuklarımı da alarak beni terketti ve boşanma dâvası açdı; İki hafta önce, telefon edip kendisini hamamda aradım, telefona çıkan bir kadın, karımın hamamcı Hüseyin’le birlikte yaşadığını söyledi. Hâdise günü karşılaştık, artık çalışmamasını, eve dönmesini tenbih ettim, yirmi yıllık karım ağzından: — Sen artık bana karışamazsın, istediğim yerde çalışır, istediğim adamla yaşarım.. diye cevap verdi, ne olduysa, bu söz üzerine oldu” demişdir. Cinâyetin adlî safhası, İ.K. Erişene kaç yıl üzere hapis cezâsı verildiği tesbit edilemedi. Bibl.: Hürriyet Gazetesi