EN
Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hakkında
İstanbul Ansiklopedisi
Reşad Ekrem Koçu
Web Projesi
Maddeler
❯
9. Cilt: Diş-Eri
ENTÂRİ, ANTERİ
“Kelimenin aslı türkçedir, (eski yazımızda E diye okunarak) elif harfi ile yazılır, arablar bu türçe ismi almışlar, ayın harfi ile yazarak Anteri demişlerdir, (sonra bizde de arab imlâsı ile yazanlar olmuşdur); basma, patiska ve sâir kumaşlardan yapılır uzun bir libas, düz ve süssüz kadın esvabı; eskiden erkekler tarafından da giyilmişdir. Kadın ve erkeklerin iç çamaşırı ve iç donu üstüne geceleri yatağa girer iken giydikleri ve bâzen ev içinde de onunla dolaştıkları uzun bir gömleğe de Gecelik Entârisi denilir” (Şemseddin Sâmi, Kaamûsu Türkî). Entâri için yukardaki târifi yeter buluyoruz. Şehirlerimizde ve köylerimizde kadınlarımızın, kızlarımızın büyük çoğunlukla hâlâ giyegeldikleri bir esvabdır; ekseriya kendi kumaşından yapılmış basit süsler veya ucuz hazır dantelâlarla süslenir; yine kendi kumaşından basit bir kuşakla belden bağlanması entârinin husûsiyetidir. Entâri, 1826 da Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonra İkinci Sultan Mahmud tarafından yapılan kıyâfet inkilâbına kadar sokakda günlük iş veya memuriyet hayatında erkekler tarafından da giyilmişdir. Fakat erkekler sokak entârisini asla, hiç bir zaman iç donu üstüne giymemişdir; don üstüne ya şalvar, ya çakşır giyilmiş, entâri de onun üstüne giyilmişdir. Bu bakımdan, zamanımızda moda olan ve etekleri pantolon üstüne s...
⇓ Devamını okuyunuz...
“Kelimenin aslı türkçedir, (eski yazımızda E diye okunarak) elif harfi ile yazılır, arablar bu türçe ismi almışlar, ayın harfi ile yazarak Anteri demişlerdir, (sonra bizde de arab imlâsı ile yazanlar olmuşdur); basma, patiska ve sâir kumaşlardan yapılır uzun bir libas, düz ve süssüz kadın esvabı; eskiden erkekler tarafından da giyilmişdir. Kadın ve erkeklerin iç çamaşırı ve iç donu üstüne geceleri yatağa girer iken giydikleri ve bâzen ev içinde de onunla dolaştıkları uzun bir gömleğe de Gecelik Entârisi denilir” (Şemseddin Sâmi, Kaamûsu Türkî). Entâri için yukardaki târifi yeter buluyoruz. Şehirlerimizde ve köylerimizde kadınlarımızın, kızlarımızın büyük çoğunlukla hâlâ giyegeldikleri bir esvabdır; ekseriya kendi kumaşından yapılmış basit süsler veya ucuz hazır dantelâlarla süslenir; yine kendi kumaşından basit bir kuşakla belden bağlanması entârinin husûsiyetidir. Entâri, 1826 da Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonra İkinci Sultan Mahmud tarafından yapılan kıyâfet inkilâbına kadar sokakda günlük iş veya memuriyet hayatında erkekler tarafından da giyilmişdir. Fakat erkekler sokak entârisini asla, hiç bir zaman iç donu üstüne giymemişdir; don üstüne ya şalvar, ya çakşır giyilmiş, entâri de onun üstüne giyilmişdir. Bu bakımdan, zamanımızda moda olan ve etekleri pantolon üstüne salınan gömleklere benzer, şu fark ile ki, etekler çok daha uzun, ayak bilekleri hizâsına kadar inerdi, ve o uzun eteklerin savrulmaması için de belden bir kuşak ile veya bir kemer ile sımsıkı sarılır, bağlanırdı. Eski kıyâfetlerimizi gösteren ve yabancı ressamlar tarafından yapılan gravürlerde ve eski Türk minyatürlerinde erkekler çoğunluk ile şalvar veya çakşır üzerine entâriliridir. Çakşır veya şalvar üzerine giyilen erkek entârilerinin cebli olduğunu Enderunlu Vısıf’ın şu şarkısı aydın olarak gösteriyor : Kani ey mâh geçen şeb Yeniköyden beride Bir kayıkda iki büt var idi bizden geride O vesileyle söz açdım sana geldi yeri de Yazmış idim o sözü kalmış öbür anteride Vâdiniz bûse mi vuslat mı unuttum ne idi. Entârili bir nevcivanı tasvir eden aşağıdaki beyitler, Enderunlu Vâsıf’ın Üçüncü Sultan Selim şânında yazdığı bir kasîdenin girizgâhındadır : O büt’ün gaayet yakışmış cilvei endâmına Sırmalı tavşankanı mintan şarâbî anteri Ayağı yer mi basar rindân-ı aşkın şevk ile Dalfes, sâgar be kef geldikce bezme ol peri Bir mahalle karısı ağzından kızına nasihat yollu şu mizâhî kıt’a da aynı şâirindir : Çekdir çiçekli anterine telli bir şerit Akranlarına paça günü giy de körlük it Kâküllerini bağla saçı düğününe git Alur seni de belki bugünlerde bir yiğit Olma sokak süpürgesi hanım hanımcık ol Entârilik güzel bir kumaş, sevgiliye alınacak makbûl hediyelerden idi; şu kıt’a yine Enderunlu Vâsıf’ın bir şarkısındandır : Buluruz istediğin, itme sitem beyhûde Hele yarın bakalım bizde olan mevcûde Yok senin istediğin anterilik çarşûde Ne yapayım ay efendim a benim sultânım 1827 - 1839 arasındaki kıyâfet inkılâbından sonra da erkeklerin çakşır veyâ şalvar üstüne yüzyıllardanberi giye geldikleri sokak entârileri giyilmez oldu, Türk giyim kumaşında tamâmen târihe mal oldu. Fakat buna karşılık, genç ve yaşlı, iş saatlerinin dışında sokağa gecelik entârileri ile çıkdılar; semtlerinin manavına, kasabına, bakkalına gecelik entârileri ile gittiler, mahalle kahvehânelerine de yalın ayak, ayaklarında takunya, başlarında fes yahud bir gecelik takkesi ve gecelik entârileri ile çıkıp oturdular; bu lâübâli hürriyet 1908 - 1909 yıllarına, İkinci Meşrûtiyete kadar 70 yıl devam etti, ve 1909 da ilk defa İstanbulda, ve İstanbulda da Üsküdar’da erkekler için gecelik entârisi ile sokağa çıkma yasağı kondu. Aşağıdaki işirin yazı Hüseyin Suat Beyin “Kalem” isimli mizah mecmuasında Gâvei Zâlim takma adı ile bu yasak üzerine bir sohbet fıkrasıdır : “Geçenlerde Üsküdarda Sualtantepesinde oturan dostlarımdan birine misâfir gittim. Niyetim birkaç günümü orada âsûde geçirmekdi, fakat bu sene oranın neşvesini kaçıran bir mesele var : Entâri yasağı... “Entâriyi ancak yatağa girerken giyersem de başkalarını bu kılıkda sokakda seyretmesini pek severim. Meselâ, titiz ve temiz kimseler vardır ki entâriyi arkasına, takunyalarını ayaklarına, ince yazlık hırkasını omuzuna alarak şöylece sandalyaya kurulurlar, tamâmiyle istirahatda bulunduklarını gösterecek bir tarzda öyle bir vaziyet alırlar ki insanın imreneceği gelir. “Üsküdarda bu sene entârilerin pabucu dama atıldı, sokakda gördükleri entârililerden para cezâzıs alıyorlar. Sultantepesinde konu komşu birleşdiğimiz zaman ekser sohbetimiz entâriler üstüne oluyor. Kimi memnun, kimisi pür hiddet, bâzıları da : Bu âdetâ şahsî hürriyete müdâhaledir!.. diyor. “Sabaha karşı sokakda müdhiş bir gürültü ile uyandım : Tutun!.. Kaçıyor!.. Sağdan!.. Soldan!.. “Ne oluyoruz diye pencereyi açdım bakdım. Beyaz entârili, uzun boylu, baş açık, yalın ayak birisi yere ve gökyüzüne birşeyler söyliyerek koşar gibi gidiyordu. Arkasında iki polis, iki jandarma, bir bekci tâkib ediyor ve dur emrine karşı o beyazlı heyûlâ muttasıl yürüyordu. Kulak verdim, manzum bir şey okuyordu : Entâriyi inceden, kalından Altmış sene giydi cismi zârım; Entâri yasak olunca artık Kayboldu benim de ihtiyârım. Entâri içinde çünki geçdi Ömrüm, bütün aşkı nevbahârım. Mâtem tutuyor bu yıl dolabda Yazlıklarım, âh penbezârım. Entârisiz, aşksız, çiçeksiz Öksüz gibi kaldı Üsküdarım! Ölsem de yine gam yemem Entâri giyerse türbedârım!.. Kabrimde kemiklerim gülümser Entâri Dede olur mezârım..” Entâri yasağı üzerine bir mizâhî manzûme bellidir ki Hüseyin Suad Beyindir. Erkek gecelik entârileri yaz için beyaz patıskadan, kışlık olarak da beyaz pâzenden kesilirdi; yalnız güveylerin gecelik entârileri beyaz ipekliden yapılırdı. Kadın ve kız gecelik entârilerinin yakası azıcık dekolde olur, yakadan bele kadar göğüs yırtmacı bâzan düğme yerine bir kordelâ ile bağlanıp kapatılır, yaka ve kol kenarlarına ve göğsüne fisto süsler işlenir, farbalaler konur, ve entâri bedene nisbet az bolca yapılır, etekleri de bâzan yere kadar inmez, ayak bileklerinin üstünde kalırdı. Kız gecelik entârileri renkli olduğu zaman penbe ve süt mâvisi diğer renklere tercih edilirdi. (B. : Gecelik Entârisi; Pijama). Zâkir Derviş sırtında Entâri (Resim : Hüsnü) Saray Çamaşır ağası sırtında şalvar üstüne giyilmiş Entâri (Resim : S. Bozcalı)
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Hüsnü, Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM091096
Tema
Folklor
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Hüsnü, Sabiha Bozcalı
Tanım
Cilt 9, sayfalar 5129-5131
Not
Görsel: cilt 9, sayfalar 5129, 5130
Bakınız Notu
B. : Gecelik Entârisi; Pijama
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Hüsnü, Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
  İş birliğiyle
Kullanım Şartları
Çerez Politikası
KVKK